OKUL ÇOCUKLARINDA BESLENME
Beslenme her yaşta ve dönemde sağlık, gelişim ve başarı için çok önemlidir. Çocukluk çağı hem fiziksel hem zihinsel gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. Sağlıklı gelişiminin devamı ve okuldaki başarı için de çocukların yeterli ve dengeli beslenmesi esastır. Okul dönemi genel olarak tüm ailelerin çocuklardan her alanda başarı beklediği bir dönemi kapsar ve bu performansın eğitim hayatı boyunca sürdürülmesi beklenir. Bu nedenle ailelerin en büyük kaygısı, çocuklarını desteklemek, öğrenmelerini kolaylaştırmak ve bu eğitim yükünün altından başarıyla çıkabilmelerini sağlamak için çocuklarının iyi beslenmelerini sağlamak olur. Çünkü yapılan tüm çalışmalar beslenme ve okul performansı arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışmalara göre özellikle kavrama, konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı gibi başarıya etki eden faktörleri iyileştirmede beslenme ve çevre koşullarının etkili olduğu bilinmektedir. Fakat hiçbir besinin tek başına mucizevi bir etkisi olmadığından hiçbir sağlık profesyoneli bu besinleri tüketmek daha zeki yapar diyemez. Farklı derecelerde beslenme yetersizliği olan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda, düzenli ve dengeli bir beslenme alışkanlığını çocuk yaşlarda kazandırmanın, daha sonraki yıllarda akademik performans üzerinde oldukça etkili olduğu gösterilmiş. Bu araştırmalarda karşımıza çıkan en önemli sonuç; okul performansını etkileyen en önemli beslenme aktivitesinin sabah kahvaltısı olmasıdır.
Çalışmalar kahvaltı yapmayan çocukların derslerde hem algı yeteneklerinin azaldığını hem de dikkat sürelerinin kısaldığını gösteriyor. Kahvaltı yapmayan çocuklar aynı zamanda halsizlik, baş dönmesi, bayılma hissi, terleme, baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı gibi şikayetleri de sıklıkla dile getiriyorlar. Bu nedenle çocuklara düzenli kahvaltı yapma alışkanlığının kazandırılarak sevdirilmesi gerekiyor.
Okul çocuklarında vitamin-mineraller gibi mikro besin öğeleri eksikliklerine de çok sık rastlanıyor. A vitamini, demir ve iyot eksiklikleri büyüme, sık hastalanma ve kavrama ile yakından ilişkilidir. Demir minerali beyin hücreleri arasındaki iletimde görevlidir. Çocuklarda demir eksikliğinin olması, öğrenmeyi güçleştirerek okul performansını olumsuz etkiler. Çocuk yaşlarda görülen iyot eksikliği de zeka ve zihin işlevlerini olumsuz etkiler. Ülkemizde iyot eksikliği de sık karşılaşılan bir sorundur. Bu nedenle tuzlar, iyotlu tuzlardan tercih edilmelidir.
Yağ ve şeker içeriği yüksek, protein, vitamin ve mineralden yetersiz beslenme alışkanlıkları da okulda konsantrasyon, enerji düşüklüğü ve odaklanma sorunlarına yol açar. Çocuğun öğrenme kapasitesini olumsuz etkiler ve obeziteye neden olur. Bu nedenle şeker ve şekerli besinler, un ve yağın yüksek miktarda kullanıldığı yiyecekler, şekerli ve asitli sıvıların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Omega-3 ve tekli doymamış yağların da beyin gelişimini ve zihinsel işlevleri olumlu etkilediği bilinmektedir. Bu yağlar ayrıca hormonların sentezi için de gereklidir. Deniz ürünleri, zeytinyağı ve ceviz, fındık, fıstık, keten tohumu gibi besinler bu yağlardan zengindir ve beslenmeye dahil edilmelidir.
Bağışıklık sistemi fonksiyonları ile beslenme arasında da yakın bir ilişki vardır. Yetersiz beslenen çocuklarda enfeksiyon hastalıkları daha sık görülür. Her enfeksiyon dönemi de okula devamsızlıkla sonuçlanır. Eğitimine devam edemeyen çocuğun da okul başarısı düşer. Enfeksiyonlardan korunmak için de yeterli ve dengeli beslenme esaslarına uymak önemlidir.
Çocuklarda fiziksel aktivite düzeyi, sosyal ilişki ve iletişim becerileri de yetersiz beslenmeden olumsuz etkilenir. İlgisizlik ve yetersiz kavrama ile kendini gösteren bu etkilenme yeterli ve dengeli beslenme ile önlenebilir.
Sağlıklı beslenen çocukların daha enerjik ve dinamik oldukları ve liderlik davranışlarının geliştiği pek çok çalışmada gösterilmiştir. Ancak çocukların daha başarılı olmasını sağlayacak özel bir besin veya besin öğesi de yoktur. Bazı besin öğeleri ve bundan zengin olduğunu bildiğimiz besinlerin daha sık ve daha fazla tüketilmeleri de tek başına zekayı artırmaz. Zeka beslenme dışında genetik ve çevre koşulları da dahil olmak üzere pek çok faktörden etkilenir. Arzu edilen başarı düzeyine ulaşabilmek besin öğesi eksikliklerini önlemek yeterli ve dengeli beslenmekle mümkün olabilir. Bunu sağlamanın en kolay yolu da çeşitliliğin sağlandığı, düzenli öğünlerle tüketilen, sıvı ihtiyacının karşılandığı sağlıklı bir beslenme modelidir.
Çalışmalar kahvaltı yapmayan çocukların derslerde hem algı yeteneklerinin azaldığını hem de dikkat sürelerinin kısaldığını gösteriyor. Kahvaltı yapmayan çocuklar aynı zamanda halsizlik, baş dönmesi, bayılma hissi, terleme, baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı gibi şikayetleri de sıklıkla dile getiriyorlar. Bu nedenle çocuklara düzenli kahvaltı yapma alışkanlığının kazandırılarak sevdirilmesi gerekiyor.
Okul çocuklarında vitamin-mineraller gibi mikro besin öğeleri eksikliklerine de çok sık rastlanıyor. A vitamini, demir ve iyot eksiklikleri büyüme, sık hastalanma ve kavrama ile yakından ilişkilidir. Demir minerali beyin hücreleri arasındaki iletimde görevlidir. Çocuklarda demir eksikliğinin olması, öğrenmeyi güçleştirerek okul performansını olumsuz etkiler. Çocuk yaşlarda görülen iyot eksikliği de zeka ve zihin işlevlerini olumsuz etkiler. Ülkemizde iyot eksikliği de sık karşılaşılan bir sorundur. Bu nedenle tuzlar, iyotlu tuzlardan tercih edilmelidir.
Yağ ve şeker içeriği yüksek, protein, vitamin ve mineralden yetersiz beslenme alışkanlıkları da okulda konsantrasyon, enerji düşüklüğü ve odaklanma sorunlarına yol açar. Çocuğun öğrenme kapasitesini olumsuz etkiler ve obeziteye neden olur. Bu nedenle şeker ve şekerli besinler, un ve yağın yüksek miktarda kullanıldığı yiyecekler, şekerli ve asitli sıvıların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Omega-3 ve tekli doymamış yağların da beyin gelişimini ve zihinsel işlevleri olumlu etkilediği bilinmektedir. Bu yağlar ayrıca hormonların sentezi için de gereklidir. Deniz ürünleri, zeytinyağı ve ceviz, fındık, fıstık, keten tohumu gibi besinler bu yağlardan zengindir ve beslenmeye dahil edilmelidir.
Bağışıklık sistemi fonksiyonları ile beslenme arasında da yakın bir ilişki vardır. Yetersiz beslenen çocuklarda enfeksiyon hastalıkları daha sık görülür. Her enfeksiyon dönemi de okula devamsızlıkla sonuçlanır. Eğitimine devam edemeyen çocuğun da okul başarısı düşer. Enfeksiyonlardan korunmak için de yeterli ve dengeli beslenme esaslarına uymak önemlidir.
Çocuklarda fiziksel aktivite düzeyi, sosyal ilişki ve iletişim becerileri de yetersiz beslenmeden olumsuz etkilenir. İlgisizlik ve yetersiz kavrama ile kendini gösteren bu etkilenme yeterli ve dengeli beslenme ile önlenebilir.
Sağlıklı beslenen çocukların daha enerjik ve dinamik oldukları ve liderlik davranışlarının geliştiği pek çok çalışmada gösterilmiştir. Ancak çocukların daha başarılı olmasını sağlayacak özel bir besin veya besin öğesi de yoktur. Bazı besin öğeleri ve bundan zengin olduğunu bildiğimiz besinlerin daha sık ve daha fazla tüketilmeleri de tek başına zekayı artırmaz. Zeka beslenme dışında genetik ve çevre koşulları da dahil olmak üzere pek çok faktörden etkilenir. Arzu edilen başarı düzeyine ulaşabilmek besin öğesi eksikliklerini önlemek yeterli ve dengeli beslenmekle mümkün olabilir. Bunu sağlamanın en kolay yolu da çeşitliliğin sağlandığı, düzenli öğünlerle tüketilen, sıvı ihtiyacının karşılandığı sağlıklı bir beslenme modelidir.
Blog Sayfasını Görmek İçin Önce Giriş Yapmalısınız!